Röportajlar
haber turk meteoroloji, haber turk meteoroloji editoru, haber turk meteoroloji muhendisi, haberturk meteoroloji, huseyin oztel, huseyin oztel hava durumu, huseyin oztel hava tahmini, huseyin oztel ile roportaj, huseyin oztel kis nasil gececek, huseyin oztel meteoroloji sohbet, huseyin oztel sohbet, huseyin oztel sonbahar nasil gececek, huseyin oztel tahminler, meteoroloji editoru huseyin oztel, meteoroloji muhendisi huseyin oztel, meteoroloji uzmani huseyin oztel, showtv meteoroloji, skyturk meteoroloji
Hava Forum
1 Yorumlar
Hüseyin Öztel Röportajımız (Haber Türk Meteoroloji Editörü)
Hava Forum olarak Haber Türk meteoroloji editörü, meteoroloji mühendisi Hüseyin Öztel ile röportaj gerçekleştirdik. Hava Forum’da yer alan gönüllü meteorolog arkadaşlarımızın hazırladığı soruları meteoroloji alanında ekranların ünlü isimlerinden Meteoroloji Mühendisi Hüseyin Öztel’e yönelttik. Bize olumsuz yanıt vermeyip, röportaj teklifimizi kabul edip, sorularımızı cevaplayan Hüseyin Öztel’e’ teşekkür ederiz.
Röportaja ulaşmak için konunun devamını okuyunuz.
1-) Meteorolog olmayı tercih etmenizdeki sebep nedir ?
Vaktiyle İ.T.Ü’de bir bölüm okuyacağım ama hangisi olursa olsun, şeklinde bir görüşüm vardı. Bu lise zamanlarında. Fakat sonra havacılık ve hava olayları ile ilgilenen insanların ne iş yaptıklarını nasıl çalıştıklarını duymaya ve merak etmeye başladım. Biraz da dershanedeki meslek günleri meslek tanıtım etkinlikleri faydalı oldu. Esasen havacılık alanında mesela Uçak mühendisliğinde çalışmayı, aerodinamik üzerine uzman insanlarla çalışmayı ve öğrenmeyi istemiştim. Yani işin teknik tarafında kendimi geliştiririm diye düşünmüştüm. Meteoroloji de hava olayları ve bunların nasıl olabildiği de hep ilgili çekmişti. Uçak mühendisliği olmadı belki ama meteoroloji mühendisliğini bitirdim.
2-) Ülkemizde meteoroloji alanına yer veren televizyon kanal sayısı az; bu sebeple çoğu kişinin merak ettiği bir soru olan, meteoroloji mühendisi olarak televizyon sektörüne nasıl girdiniz ?
2010 yılı sonlarında belki de bambaşka bir alanda çalışacakken kendimi Skyturk (eski adı ile) Tv’de buldum. O dönem haber kanalları mühendis çalıştırmaya devam etmek istiyordu. 2000 yılından beri aslında haber kanallarında (biri hariç) meteoroloji mühendisleri hava durumu sunuyor. Skyturk de o dönemde işten ayrılan sunucusu yerine birini arayınca ben bunu bir arkadaşım vasıtası ile duydum ve başvurdum, birkaç kişi daha başvurmuştu sanırım. Sonuçta bana olur dediler ve işe başladım.
3-) Öğrencilik yıllarında, Üniversite yaşamınızda meteoroloji bölümünü bitirmekte zorlandınız mı? Bu alana yönelmek isteyen adaylar derslerin zorluğu konusunda özellikle bilgi almak istiyor.
Bölümde Dinamik Meteoroloji, Bulut Yağış Fiziği, Fizik I-II ve diğer mühendislik dersleri gibi zorlu dersler var, şahsen bazılarını ikinci alışımda ancak geçebildim. İTÜ’de sayısal bölümlerin zorluğu zaten bilinir ama meteoroloji genel olarak diğer bölümlere göre daha kolay diyebilirim. 2-3 tane sağlam çalışılması ve kavranması gereken ders var, ki zaten bunları anlayabilmek lazım mühendis olabilmek için. Dolayısıyla kimsenin gözü korkmasın, çok da keyifli bir şekilde bitirilir bölüm. Diğer mühendislikler çoğu kez soyut kavramlar ve konular üzerinde haftalarını harcarken sınavlara çalışmak için, siz denizi güneşi atmosferi çalışırsınız. Bu hayatın içinden olan tarafını çok seversiniz. Ben sevmiştim.
4-) Halk genel olarak Meteoroloji alanında iş imkanlarının dar olduğunu düşünüyor. Özellikle sitemizde bu alana yönelmek isteyen genç meteorolog adayları aile tepkisinden çekinmektedir. Sizin bu konuda görüşünüz nedir, iş imkanları söylenildiği gibi kısıtlı mı ?
Meteoroloji alanında iş bulmak, diğer dallarda iş bulmaktan daha kolay. DSİ, MGM, özel radyo ve televizyonlar başta olmak üzere (çoğunlukla kamuda) bölüm mezunları iş buluyor. Fakülte Türkiyenin tek meteoroloji mühendisi yetiştiren fakültesi olduğu için rekabet yok. Yılda 30-40 mezunla birlikte iş arıyorsunuz. Bir inşaat ya da endüstri mühendisi ise belki 40 bin 50 bin kişi ile birlikte iş arıyor. Değerlendirme sizin.
5-) Ülkemiz bu yıl oldukça kurak bir süreç geçirdi. İstanbul’da barajlardaki doluluk oranı %17ye kadar düştü. Sonbahar döneminde kuraklık sürecek mi ? Yoksa yağışlı bir süreç mi bekliyorsunuz ?
Sonbahar döneminde soğuk hava girişlerinin olmasını ve yağışların artmasını bekliyorum. Geçen yıla oranla karşılaştırmak gerekirse aynı ya da daha fazla yağış alacağımızı düşünüyorum. Ama bunu iç ve doğu kesimler için yaşar mıyız tartışılır. Karadenizin batısı ve Marmara ile Trakya çevresinde yağışların artacağını düşünüyorum.
6-) Ülkemiz geçen kış mevsimini ılık bir süreçte geçirdi. Özellikle kar yağışlı gün sayısı oldukça azdı. İstanbul ve birçok şehirde meteorolojiye gönül vermiş kar sever arkadaşlar 2004, 2006, 2008 ve kısmen 2012 yılında görülen kar yağışlarını büyük özlem içinde bekliyor. Sizce 2014/2015 kışında ihtiyaç duyulan kar hasreti bitecek mi ? Sitemizde meteorolojiye gönül vermiş yazarlar bu kışın sert geçeceği yönünde tahminleri var, bu görüşe katılıyor musunuz ? Özetle 2013 / 2014 kışı sizce nasıl geçecek ?
El-nino faaliyetlerinin ve deniz suyu sıcaklıklarımızın nasıl bir kış geçireceğimizi belirleyeceğini düşünüyorum. Bilinen basınç merkezlerindeki faaliyetler-hareketler de tabii ki etken olacak ama onların bize direkt etkisini bu iki etkene daha çok bağlayabiliriz. El nino hadisesinin orta kuvvette gerçekleştiği farklı farklı 12 yılda, Türkiye 7 kez ılık kış yaşamış. Bu veriye dayanarak kış ılık geçecek diyemesek de istatistiki olarak ılık kış yaşayabiliriz.
7-) Coamps, IRI, Jamstec, Ecmwf gibi mevsimlik tahminler hakkında ne düşünüyorsunuz ? Kış tahmini yaparken hangisi ya da hangilerinden yararlanıyorsunuz ?
Bahsettiğiniz modellerin hepsini inceliyorum, ENSO çalışmaları da takip edilebilir. ECMWF bizim ülkemiz için başarılı olduğu kabul edilen ve benim de en sık takip ettiğim model.
8 -) 2014/2015 kışında negatif ao ve negatif nao bekleniyor sizin bu konuda düşünceniz nedir ?
AO ve NAO etkileri coğrafi olarak uzakta kalan bizi direkt etkilemiyor. Hava olaylarında çeşitliliği arttırabilir ve genel olarak AO negatif ise soğuk hava girişlerinin (basınç sistemlerinin faaliyetlerini de etkileyebildiği için) daha fazla olmasını bekleriz. Bu bile aslında kısır kışlar geçiren ülkemiz için bir umut. Soğuk hava umalım da yüzeyde kalsın ve hareket kabiliyeti olsun. Ancak bu konu oldukça uzun ve öyle 2 cümle ile “o zaman sert bir kış geçecek” diyebilmek için eksik veri ile konuşmuş oluruz. Kutupsal vortexin güçlü ya da orta güçlü olduğu yılların bazılarında da ülkemiz sert kışlar geçirmiş. Fikrimce bu kışın bir kısmı “kış gibi” sert geçecek. Ilık tarafta kalsak dahi zaman zaman, mevsimin olgunlaştığı son dönemine doğru şartlarımız değişecek. Ben de sizin gibi 2008 kışına özlem duyuyorum. Dikkat ederseniz 2008’den sonra böyle kışlar yaşamadık, ama öncesinde her 2 kıştan biri olması gerektiği gibi kar ve soğuk mevcuttu ülkemizde.
9-) Geçtiğimiz günlerde basında çıkan “Kış aylarında İstanbul’da hava İzmir gibi olacak, İstanbul’un iklimi tipik Akdeniz iklimine dönüşecek.” haberine katılıyor musunuz ?
Katılmıyorum. İzmir’in ayazı İstanbul’dan beterdir 🙂 Marmaranın iklimi şuna “dönüşecek” demek zaten kafadan hatalı. İklim çoktandır dönüşüyor, burada geçerli olan anlatım biçimi mevsimlerin tarihlerini yeniden belirleyerek ve illa bir şeye benzetilecekse “Marmara iklimi” diye yeni bir ad ile adlandırılarak yapılabilir. Özellikle bazı internet sitelerinde (haberlerin kaynakları ayrı muamma) özensizce verilen tıklanma kaygısı güden manşetlere ve haberlere çok bakmıyorum. İstanbul’un iklimi havası yıllardır değişir, daha geçen kış 30 cm kar yağdı İstanbula. Hangi Akdeniz kentinde 30 cm kar görüyorsunuz? (2 metre kar yağan yılları konuşmuyorum bile). Dolayısıyla sürekli bir ısınma var ve bu doğrudur, ancak örnekleme yapmak için bir bölgenin iklimini diğer bir bölgeye sığ ve yetersiz veriler doğrultusunda benzetmek bana göre yanlış.
10-) Batı Pasifik’teki tayfunların veya Doğu Pasifik’teki kasırgaların veyahut da Atlantikteki kasırgaların İzlanda alçak basıncı, Azor veya Bermuda yüksek basıncı veya diğer basınç sistemlerinin yapılanmasında kış aylarına sarkabilecek kadar uzun süreli etkileri var mıdır?
Bu sorunun yanıtını biraz araştırdım, uzun vadede teknik olarak neyi nasıl etkilediklerini ya da bir şeyleri tetikleyip tetiklemediklerini görmeye çalıştım ancak karşıma bunların da kaynakları olan El-nino La-nina çıktı. Yani sonuç olarak galiba tayfun ve kasırgaların sayısını-şiddetini etkileyen El-nino ve La-nina aynı zamanda basın merkezlerinin yapısını da etkileyebiliyor diyebiliriz. Yine de daha geniş bir araştırma icap eder bu soruya iyi cevap verebilmek için.
Röportajla ilgili yorum yapmak için forumumuzki ilgili konuyu ziyaret ediniz.
http://www.havaforum.com/konu-haber-turk-huseyin-oztel-roportajimiz.html
Paylaş:
1 yorum